ABD’den orman yangınları konusunda farklı yorumlar

Ülkemizde Antalya’nın Manavgat ilçesi başta olmak üzere 26 farklı ilde çıkan yangınlara müdahaleler sürerken, gurbette bizlerin de yüreğinin yandığını belirtebilirim. ABD’deki Türk toplumu bir yandan yangın kurtarma faaliyetlerini yakından izlerken diğer yandan da birçok farklı kurumun ağaçlandırma kampanyasına destek olmaya başladı.

Örneğin, 2011’den beri yaklaşık doğal afetlere 2 milyon dolar yardım toplamış olan New York merkezli Türk Hayırseverler Vakfı (TPF), bölgede zorda olan vatandaşlarımıza yiyecek ve acil tıbbi malzeme sağlamak, yerinden olmuş aileler için geçici yardım ve acil ihtiyaç maddelerinin temini amacıyla bağış kampanyası başlattı.

Bu arada ABD Kongre Araştırma Servisi’nin istatistiklerine baktım, ülkede 2011-2020 yılları arasında yılda ortalama 62 bin 805 yangın çıkmış ve hemen her yıl 7.5 milyon dönüm alan etkilenmiş. 2020’de 58 bin 950 orman yangını çıkarken 10.1 milyon dönüm arazi yanmış. Geçen yıl sadece 1 Ocak-15 Temmuz arası 34 bin orman yangını olduğunu ve birçok eyalette zaman zaman olağanüstü hal ilan edildiğini söyleyebilirim. Yangınların genel olarak iklim değişikliği, rüzgar, insan hatası ve dikkatsizliğinden çıktığı belirtiliyor.

Geçen yıl orman ve parklardan sorumlu İçişleri Bakanlığı’na, yangınla mücadele için 952 milyon dolar bütçe ayrılmışken, bu yıl miktar 1 milyar doların üzerinde. Başkan Joe Biden, 3 gün önce eyaletlerin orman yangınlarına nasıl müdahale ettiğini, federal hükümetin en iyi şekilde nasıl yardımcı olabileceğini tartışmak üzere valilerle bir araya geldi, valilerden “acil eylem” planı talep etti.

 

Ben de iklim değişikliği, ortam yangınları ve yapılması gerekenler konusunda uzmanlarla konuştum...

‘Bir sistem oluşturulmalı’

(Charles Lees - Türkiye’de de görev yapmış hava tanker pilotu)

- Orman yangınlarıyla mücadele için, filoları genişletmek çok önemli,

- Türkiye için en iyi sistem veya birkaç sistemin kombinasyon bulunmalı, ülkeye, araziye, yerel altyapılara uyarlanmalıdır. Ardından birbirini tamamlayan uçaklar, helikopterler, kepçeler ve tankerler gibi ekipmanlara yatırım yapılmalı,

- Mürettebat ve itfaiyecilerin eğitim alabilmeleri, yangın mevsimi konusunda bilgilendirilmeleri için düzenli bir araya gelebilmeleri amacıyla bir eğitim merkezi oluşturulmalı.

‘Ağaç kesimine izin verilmemeli’

(Beverly Elizabeth Law - Oregon Eyalet Üniversitesi)

- Toplulukları, yangına dayanıklı ev tasarımlarına (çimento, dış cephe kaplaması gibi) yöneltmek gerek,

- Fosil yakıtları aşamalı olarak kaldırın, ormanlık alanların ve ormanların büyük miktarlarda karbon depolamasına, onlarca yıl daha fazla biriktirmesine izin vermek için ağaç kesimine veya madenciliğe izin verilmeyen Stratejik İklim Rezervleri’ni bir kenara koyun.

‘Erken önlem çok önemli’

(Jerome Javal - Hava İtfaiyecileri Derneği Uluslararası Operasyon Direktörü)

- Zaman kritiktir, bu nedenle erken tespit ve erken önlem çok önemli,

- Kaliforniya’da insanlı gözetleme kuleleri sisteminin yerine, dağ zirvelerine kurulan kamera ağı kullanıyor. Cep telefonu olan kişiler duman gördüklerinde ilk uyarıyı veriyor ve 911’i arıyor.

 

‘Hava kalitesi kötüleşecek’

(Ilissa Ocko - Çevre Savunma Fonu)

- İklim değişikliği, daha yüksek sıcaklıklar ve değişen hava düzenleri yoluyla orman yangınları için ideal koşullar yaratır.

- Gelecekte daha fazla ısınma beklenirken, daha büyük yangınların ve daha fazla alanın yanarak tehlikeli hava kalitesi koşullarına ve ciddi maddi hasara neden olmasını bekliyoruz.

‘Uyum sağlamamız gerekiyor’

(Michele Barbato - İklim Uyum Araştırma Merkezi Eş Direktörü, Kaliforniya Üniversitesi)

- Uzun vadeli yaklaşımımız, sera gazı emisyonunun azaltılması yoluyla iklim değişikliğinin azaltılması ve ekosistem sağlığı ile kaynakların korunması arasında bir denge sağlayacak yangın rejimlerinin teşvik edilmesi şeklinde olmalıdır,

- Kısa vadede, arazi kullanım politikaları, yakıt tercihlerinin değiştirilmesi, yangın söndürme yöntemleri ve öngörülebilir yangınlar konularının incelenmesi, binalar ve çevremizin uygun bir hale getirilmesi sayesinde orman yangınlarıyla yaşamaya uyum sağlamamız gerekiyor.

Başkan Biden’a Delta eleştirisi

ABD’nin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin son rakamlarına baktığımızda, tam aşı olan ABD’lilerin sayısı 164 milyonu (ülke nüfusunun yüzde 49’u) bulurken, ilk doz aşı olanların sayısı 190 milyonu geçmişti. Ancak 30 Haziran’da 13 bin 118 olan vaka sayısı, 30 Temmuz’da 77 bin 826’ya çıktı. Başkent Washington D.C. dahil birçok yerde maske zorunluluğunun geri gelmesi de herkesin tadını tuzunu kaçırdığını söyleyebilirim. Tüm bunların üstüne de, yeni Delta varyantı için “Aşılılar ve aşısızlar aynı oranda bulaştırabilir” açıklamaları geldi.

ABD Hazine Bakanlığı, yeni aşı olan herkese 100 dolar verilmesi için kaynak ayrıldığını açıkladı. Ancak, CNN dahil Başkan Biden’ı destekleyen medyadan eleştiriler gelmeye başladı. Örneğin Biden’ın bir konuşmasında söylediği “Eğer aşılıysanız, hastanelik olmayacaksınız, yoğun bakım ünitesinde olmayacaksınız” sözleri sonrası CNN, “Biden yalan söylüyor, bu doğru değil” yorumunda bulundu ve bir doğru-yanlış bilgi cetveli yayınladı. Cumhuriyetçiler, Başkan Biden’a eleştiri dozunu artırırken, Başkan’ın onay performansı yüzde 56’dan yüzde 50’ye düştü.

 

Nerelerde hata yaptı?

- Aşıya çok odaklanması,

- Kovid testlerinin azalması,

- Maske kullanımı konusunda kafa karıştırıcı mesajlar ve maske şartının erken kaldırılması,

- Aşı karşıtlarının hafife alınması ve dezenformasyonla yeterli mücadele yapılmaması.

Pandemi nasıl Donald Trump’ı koltuğundan ettiyse, Başkan Biden’ın da, farklı stratejilerle pandemiyle uğraşması lazım. Aksi halde gelecek yılki ara seçimlerde işi daha da zorlaşacak gibi görünüyor.