ABD’nin demokrasi tarihinde kara gün

Seçilmiş Başkan Joe Biden’ın zaferinin tescil edileceği gün, başkentte yaşadıklarımız, ülkenin demokrasi tarihine kara leke olarak geçti.

Sabah saatlerinde Başkan Donald Trump, Beyaz Saray’a yakın bir yerde düzenlediği mitingde taraftarlarına hitap ettikten sonra on binler, Kongre’ye doğru yürüyüşe geçti. İlerleyen saatlerde, 100’e yakın protestocunun Kongre’yi basmasının ardından başlayan taşkınlık ise, 4 ölü, 52 tutuklama ve sokağa çıkma yasağıyla sonuçlandı. Kongre’nin birçok odası talan edilirken, dünyayı hayrete düşüren görüntüler de hafızalara kazındı.

Dünyaya demokrasi dersi veren ABD, bu kez kendi evindeki demokrasi sınavında yenik düştü. ABD’nin en güvenli federal binalarından olan Kongre’nin basılması, kimsenin aklına gelmiyordu. Güvenlik güçleri de bu tarzda bir taşkınlık ve saldırı beklemiyordu. Yani hazırlıksızdı...

Ayağına kurşun sıktı!

Sahada gün boyu olayları takip eden biri olarak, şiddetin ve kaosun içinde kaldım. İşin kontrolden çıkmasının ardından 1.100 Ulusal Muhafız, destek için Kongre’ye gelirken, başkentin belediye başkanı sokağa çıkma yasağı uygulayacaklarını duyurdu. Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Kongre üyeleri, sığınaklara alındı. Kongre içine girenler, ortalığı dağıtmaya devam ederken, sosyal medya hesapları, içeriden görüntülerle dolup taşıyordu. Kısacası, tarifi imkansız bir gün yaşadık başkentte.

Gece geç saatlerde Kongre, tüm bu olaylara karşın yeniden toplanarak, Joe Biden’ı ABD’nin 46. başkanı olarak onaylarken, Başkan Trump da, devir teslimin gerçekleşeceğini ve kendisinin de siyasi hayatına devam edeceğini açıkladı.

Ancak Başkan Trump, deyim yerindeyse kendi ayağına kurşun sıktı diyebiliriz. ABD medyası ve kamuoyu dışında Cumhuriyetçi Parti’nin ağır topları, Trump’ı kaosun sorumlusu olarak gösterdi. Hatta yakından tanıdığımız Türk Dostluk Grubu üyelerinden Adam Kinzinger, “Bu bir darbe girişimidir” ifadesini kullandı.

Peki, bundan sonra neler olabilir?

Bundan sonra ne olur?

Başkan Trump kışkırtmalara devam ederse, yasal olarak hem Kongre hem de Adalet Bakanlığı’nın soruşturmalarıyla karşı karşıya kalabilir,

Başkan Trump ile Cumhuriyetçi Parti arasında bağlar kopabilir. Yeni bir siyasi oluşumun başlangıcını görebiliriz,

Seçilmiş Başkan Joe Biden’ın yükü daha fazla olacak ve kaosu durdurmak için büyük sorumluluk altına girecek,

Kutuplaşmaların daha derinleşmesi söz konusu olabilir ve benzeri olaylar başka eyaletlerde yaşanabilir,

İçeride yaşanan sıkıntılar dış politikaya da yansıyabilir,

ABD’nin dünyaya demokrasi dersi verme politikası zora girer.

Aslında 6 Ocak’ta yaşanan diğer önemli gelişme de, Senato’da çoğunluğun resmen Demokratlara geçmesi oldu. İki Demokrat aday Jon Ossoff ve Raphael Warwock, Cumhuriyetçi rakiplerini yenerek bir zafere imza attı. Joe Biden o kadar şanslı ki, hem Temsilciler Meclisi’nde hem Senato’da Demokratların çoğunluğuyla istediği yasaları geçirme ve kabineye girecek bakanların daha rahat onaylanması gibi avantajlara kavuşacak. Şimdi gözler, 20 Ocak’taki yemin törenine çevrildi. ABD tarihinin belki de en düşük katılımlı yemin törenine şahit olacağız. Hem Kovid-19 tedbirleri hem de Kongre’de yaşananlardan sonra güvenlik önlemleri en üst düzeyde olacak. Her ne kadar Trump seçim yenilgisini kabul etse de, protestocuları yemin töreni gününde taşkınlık yapar mı bilinmez?

Bildiğimiz, ABD demokrasisinin aldığı bu yaraların kolay kolay sarılamayacağı!

Cumhuriyetçi Parti içinde ayrılık

Donald Trump ile partisinin önde gelen isimlerinin arası dün ülkede yaşananlardan sonra daha da açıldı. Özellikle Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Senato’daki Cumhuriyetçi çoğunluk lideri Mitch McConnell’in sağduyu çağrısı dikkat çekti.

Senato Başkanı sıfatıyla dün oturumu yöneten Mike Pence, oturumun açılışında yaptığı konuşmada olanları “kara gün” olarak niteledi. Pence, “Bugün Kongre binamızı birbirine katan kişiler asla kazanamayacak, özgürlük her zaman kazanacak. Burası hala halkın evi. Yeniden toplanan oturumumuzda, demokrasimizin direncine ve gücüne bir kez daha şahitlik edeceğiz” diye konuştu. Pence’in Trump’ın kendisini suçlayan açıklamalarından çok rahatsız olduğu ve çevresine “Onun için yaptığım onca şeyden sonra...” ifadesini kullandığı öne sürüldü. McConnell ise, net bir dille Başkanlık Seçimlerinin çalınmadığını ve öyle çok az bir farkla da sonuçlanmadığını ifade ederken, dün yaşananları sert bir dille eleştirdi. McConnell, “Biz hukuksuzluk ve baskılara boyun eğmeyeceğiz. Görevimizin başındayız” ifadelerini kullandı.

ABD eski başkanı Barack Obama yaşananları “ulus için büyük bir onursuzluk ve utanç anı” olarak nitelerken, eski başkanlardan George W. Bush, başkentte yaşanan olayların ABD gibi demokratik bir cumhuriyette değil, ancak “muz cumhuriyetlerinde” olabileceğini söyledi.

İstifalar peş peşe

Kongre baskınının ardından Beyaz Saray’da da istifa dalgası yaşandı. Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Sarah Matthews, Beyaz Saray Sosyal İşler Müdürü Rickie Niceta ve Melania Trump’ın Özel Kalem Müdürü Stephanie Grisham istifa etti. Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Matt Pottinger de dün istifasını açıkladı. Trump’ın ekibinden Kuzey İrlanda özel temsilcisi Mick Mulvaney görevinden istifa edeceğini açıkladı. Beyaz Saray’daki istifaların ardından Kabine’den de ilk istifa geldi. Olaylardan Trump’ı sorumlu tutan Ulaştırma Bakanı Elaine Chao, istifa ettiğini duyurdu.

Öte yandan Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien ve Beyaz Saray Özel Kalem Yardımcısı Chris Liddell’in de görevinden ayrılmayı düşündüğü iddia edildi.

Trump’tan geri adım

ABD Başkanı Donald Trump, Kongre’deki oylama sonrası yaptığı açıklamada devir teslime ilişkin, “Düzenli bir geçiş süreci olacak” dedi. Twitter hesabının kapatılması üzerine açıklamayı sosyal medya direktörü Dan Scavino’nun hesabı üzerinden yapan Trump, seçim sonuçlarını kabul etmediğini yineledi. Başkanlık seçimlerinin sonuçlarına karşı olmasına rağmen 20 Ocak’ta yapılacak devir teslimde düzenli bir geçiş sürecinin olacağını belirten Trump, “Bu, başkanlık tarihinin en büyük ilk döneminin sonunu temsil etse de ‘ABD’yi Yeniden Harika Yapma’ mücadelemizin yalnızca başlangıcı!” ifadesini kullandı.

Başkan Yardımcısı Pence’e, Trump’ı görevden alacak yasayı uygula çağrısı

25. MADDE BASKISI

Kongre baskınının ardından Demokratlar, Trump’ın görevden alınması için harekete geçti. Başkan Yardımcısı Pence’in Anayasa’nın Ek 25. maddesini uygulaması istenirken, aksi halde azil süreci yürütülecek uyarısı yapıldı.

ABD’de Kongre’nin işgal edilmesinin ardından Başkan Donald Trump’ın görevden alınması çağrıları yükseliyor. Seçilmiş Başkan Joe Biden, Kongre’yi basanların “yerli terörist” olduğunu, Başkan Trump’ın ise başından bu yana demokratik kurumlara “topyekün saldırı” başlattığını söyledi. Delaware’de Adalet Bakanı adayı Merrick Garland’ı tanıtan Biden, Washington’da yaşananları değerlendirdi. Kongre baskınının, Amerikan tarihinin “en karanlık” günlerinden biri olduğunu söyleyen Biden, “Onlar protestocu değildi, onlara protestocu demeyin. İsyancı bir kalabalıktı. Onlar, yerli terörist. (Trump) Başından bu yana demokratik kurumlarımıza topyekün saldırı başlattı” ifadesini kullandı.

ABD Senatosu Azınlık Lideri Demokrat Chuck Schumer, Başkan Trump’ın görevden alınması için çağrıda bulundu. Schumer, “ABD Kongresi’nde olanlar, Trump tarafından kışkırtılan ve ABD’ye karşı yapılan bir ayaklanmaydı. Trump, artık bir gün daha görevde kalmamalı” ifadesini kullandı. Başkanın görevini yapamayacak hale düşmesi durumunda yerine başkan yardımcısının geçmesini öngören Anayasa’nın Ek 25. maddesine işaret eden Schumer, “Trump’ı bugün görevden almanın en hızlı ve etkili yolu, Başkan Yardımcısı Mike Pence’in Ek 25. Maddeyi devreye sokmasıdır. Pence ve kabine, bu olaya karşı gelmezse Kongre Trump’ı azletmek için toplanmalıdır” çağrısını yaptı.

Pence’e Ek 25. Maddeyi uygulaması yönünde bir çağrı da Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi’den geldi. Olayların sorumlusunun Trump olduğunu kaydeden Pelosi, Schumer’in çağrısını anımsatarak, “Ben de Schumer’in çağrısına katılıyorum ve Başkan Yardımcısı Pence’i Ek 25. Maddeyi acilen kullanarak, Trump’ı görevden almaya davet ediyorum” dedi. Pelosi, “Kabine ve Başkan Yardımcısı gerekeni yapmazsa, Kongre azil süreci yürütmeye hazırlıklı olmalıdır” ifadesini kullandı.

Biden tescil edildi

ABD’de 3 Kasım’da yapılan başkanlık seçimlerinde belirlenen Seçiciler Kurulu oylarının sayıldığı Kongre oturumu, yaşanan olaylara ve yapılan itirazlara rağmen sona erdi. Kongre oturumunda, Demokrat Joe Biden lehine seçim sonuçları resmen tescil edildi. ABD Kongre binasının basılmasının ardından yeniden toplanan ve delege oylarının sayılması işlemine devam eden Kongre, başkanlık seçimini Biden’ın kazandığını resmen onayladı. Tüm sonuçların okunmasıyla, Trump’ın 232 oyuna karşı 306 delege oyu toplayan Demokrat Biden’ın zaferi, 14 Aralık’ta Seçiciler Kurulu’nun onayının ardından Kongre’den de resmi onayı almış oldu. Biden’ın seçimde aldığı 306 oyun tamamı tescil edildi.

25. MADDE NEDİR?

Amerikan Anayasası’na Ek 25. Madde, başkanın hastalık gibi görevini yerine getiremediği ya da istifa edemediği durumlarda kısa yoldan görevden alınmasını öngörüyor. Ancak bu maddenin uygulanması için başkan yardımcısı ve kabinenin onayı gerekiyor. Düzenleme uyarınca görevden alınan başkanı yerine de yardımcısı geçiyor.

Boynuzlu saldırgan QAnon destekçisi

Kongreyi basan Trump destekçileri arasında yer alan boynuzlu, kürklü başlığı ve dövmeleriyle dünya basınında dikkat çeken kişinin ‘QAnon Shaman’ lakaplı Jake Angeli olduğu öğrenildi. Aktör, seslendirme sanatçısı ve şarkıcı olan Angeli’nin “Şeytan’a tapan pedofillerin Trump’a karşı komplo kurduğunu ve küresel bir çocuk seks kaçakçılığı çetesi yönettiğini” iddia eden aşırı sağcı komplo teorileri hareketi QAnon’a inandığı belirtildi.

Sosyal medyada yasaklı oldu

ABD Başkanı Donald Trump’ın sosyal medya hesapları, seçimlerde oyların çalındığını iddia ettiği ve Kongre’yi basan kalabalığa övgüde bulunduğu paylaşımları nedeniyle askıya alındı. Twitter, Trump’ın hesabını 12 saat süreyle askıya alırken, Facebook ve Instagram, Başkan’ı platformlarından 24 saat engelledi. Twitter, Başkan’ın halkı şiddete teşvik eden 3 tweetini silmemesi durumunda hesabının kapalı kalacağını açıkladı. Bunun üzerine Trump, söz konusu 3 tweeti sildi. Daha sonra Facebook CEO’u Mark Zuckerberg, yaptığı açıklamada Trump’ın Facebook ve Instagram hesaplarındaki engeli iktidar geçişi tamamlanana kadar uzattıklarını duyurdu.