Biden ve Trump yönetimlerinin benzer Türkiye politikaları

ABD’de gündem tamamen iç politikaya odaklı devam etse de, Başkan Joe Biden, ilk resmi ziyaretini ABD Dışişleri Bakanlığı’na yaptı. Bakanlıkta yaklaşık 3 saat geçiren Biden, dış politikayla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Almanya’dan asker çekilmeyeceği, Yemen’e desteğin duracağı gibi birçok konuda detaylı açıklama yaptı. En önemli mesajıysa, Rusya ve Çin’e yönelikti. Biden hasımlarına, “Ayağınızı denk alın, diplomasi geri dönüyor!” dedi.

Başkan Biden, dış politikada ipleri, 20 yıldır yanından ayırmadığı Antony Blinken’e devretmiş görünüyor. Dışişleri Bakanı Blinken, son 10 günde 30’un üzerinde farklı ülkenin dışişleri bakanlarıyla görüşerek, “iç politika dış politikadır, dış politika da iç politikadır” mesajını vermeye çalışıyor.

Başkan Biden’ın ziyareti sonrası, yakından tanıdığım bazı bakanlık çalışanları ile konuştum. Hepsi çok mutlu ve bakanlığın tekrar kurumsal bir yapıda çalışacağını belirtiyor. Zira bakanlıktakilerin, eski dışişleri bakanı Mike Pompeo’nun birçok kariyer diplomatını çemberden çıkarması nedeniyle rahatsız olduğu biliniyordu.

5 konuda aynı duruş

Tabii ki bizi ilgilendiren konu, Türkiye-ABD ilişkileri. Üç günde üç Türkiye açıklaması geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylar ve LGBTİ karşıtı söylemlere tepki gösterdi, ABD’nin 15 Temmuz darbe girişiminin destekçisi olmadığını açıkladı.

Aynı şekilde Pentagon Sözcüsü de, Türkiye’ye S-400 uyarısında bulundu. Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan bir telefon görüşmesi yapsa da, açıklamalar nedeniyle, açıkçası ikili ilişkiler açısında çok sağlıklı bir başlangıç yapılamadı denilebilir. Seçim döneminde hepimiz “Trump’ın devam etmesi mi, yoksa Biden’ın başkan seçilmesi mi ikili ilişkiler açısından daha iyi olur?” diye tartıştık. Gelin görün ki, Trump yönetimiyle Biden yönetiminin Türkiye konusunda 5 başlıkta benzer duruş sergilediğini görüyoruz;

- Türkiye, S-400den vazgeçsin,

- YPG/PKK desteği sürecek,

- ‘15 Temmuz darbe girişimini kınadık. Kınama dışında başka birşey beklemeyin’,

- İnsan hakları, demokrasi, hukuk...

- ‘Türkiye değer verdiğimiz NATO müttefikimiz.’

Biden yönetiminin hukuk ve insan hakları konusundaki hassasiyetini. Bu tür açıklamalar gelecek ve Türk tarafı da cevap verecek. Ancak Trump yönetimindeki Dışişleri Bakanlığı da Türkiye’yi özellikle bu konuda sürekli eleştirmişti. Üstüne, şimdi nazlanan bir Biden yönetimi var. Tahminen yakın zamanda görüşmeler olacak ama Dışişleri Bakanı Blinken neredeyse ikinci tur telefon görüşmelerine başlamışken, halen Türk mevkidaşı ile görüşmemesini bir mesaj olarak algıladığımızı belirtelim.

Türkiye ile ABD arasındaki soğukluk sadece Türk düşmanlarına yarıyor. Umarım bir an önce sıcak diyalog başlar, en azından yazılı atışmalar son bulurken, güven sorunun çözülmesi için adımlar atılır.

-----------------------------------

Biden yönetimi ile Türkiye arasında;

- Ortak çıkarlar, yani anlaşılabilecek konular: İran, Kırım, ticaretin artırılması gibi...)

- Çıkar çatışması yaratan, anlaşılamayacak konular: S-400, YPG-PKK, FETÖ...

ÇOK DÜŞÜNDÜRÜCÜ BİR GİRİŞİM!

ABD’deki birçok üniversitede Türk öğrenci dernekleri bulunmakta. Ben de üniversite yıllarımda Türk Öğrenci Derneği başkanlığı ve Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanlığı yapma fırsatı bulmuştum. Bilhassa, Türkiye’nin tanıtımı için birçok programa imza atmış ve bu nedenle bulunduğum üniversitede ödül bile almıştık.

 

Osmanlı ve Türkiyat Araştırmaları Derneği (OTSA) adında bir kuruluş var. Derneğin yönetim kurulu, büyük oranda bölümü Türklerden oluşuyor. Kar amacı gütmeyen bu dernek 1971’de kurulmuş ve şu anda 6 farklı dalda ödül veriyor. Geçen gün çok değer verdiğim, duyarlı bir akademisyen beni arayıp, şimdiye kadar Halide Edip Adıvar ve Fuat Köprülü adına verilen ödüllerin kaldırılması için bir toplantı yapıldığını söyledi. Çıkarılma talebinin gerekçesi ise tuhaf... Yönetim kurulundaki bazı akademisyenler, ABD’de toplumsal bir değişim başladığını ve bunun Türkiye de de olması gerektiğini belirtmiş. Bu akademisyenler, ABD’de bazı ırkçı kişilerin heykellerinin kaldırıldığını da hatırlatarak, Adıvar ve Köprülü’nün adlarının da ödüllerden silinmesi tavsiye etmiş. Zaten 6 ödülden sadece 2’si, Türklerin ismi ile veriliyor...

Milli Mücadelenin kadın kahramanı olan Adıvar, birçok önemli esere de imza atmış bir isim. Köprülü ise, 1928’de Türk Tarih Kurumu başkanlığı yapmış, Türk edebiyatına önemli katkılar sunmuş.

OTSA Başkanı Baki Tezcan’a bu konuyla ilgili görüşlerini sordum. Bana, OTSA’nın bu yıl 50. yıldönümünü kutlayacağını, derneğin, tıpkı insan hayatındaki farklı yaşam süreçleri gibi çeşitli evrelerden geçtiğini belirtti. Tezcan, 50. yılda derneğin yeni proje ve çalışmalarına yardımcı olmaları konusunda bir danışma kurulu kurduklarını hatırlatarak, “Bu kurul bize bir rapor sunacak. Eğer o raporda ödüllerimizin isimleri ile ilgili tavsiyeler olursa, derneğimizin yönetim kurulu o tavsiyeleri değerlendirecektir” ifadesini kullandı.

Ben, bu tür girişimlerin son derece sakıncalı olduğunu düşünüyor ve üzüntü duyuyorum. Umarım yanlış bir karar vermezler. Zira Türkiye’nin utanılacak bir tarihi yoktur!

BİDEN YÖNETİMİNE EN YAKIN OLACAK TÜRK!

Uluslararası arenada başarılı Türkleri görmek bizlere gurur veriyor. Bu başarı hikayelerinden biri de Fransa merkezli Uluslararası Enerji Ajansı’nın Direktörü Fatih Birol. 1974’de kurulan ajans, dünyanın enerji politikalarına yön veren köklü bir kurum. Başkan Biden’ın Beyaz Saray’da önem verdiği üç konu arasında iklim değişimi de bulunuyor.

 

Fatih Birol, geçen hafta Senato’nun Enerji ve Doğal Kaynaklar Komitesi’nde konuştu. Konuşmasında özellikle enerji ve iklimin birbirine çok bağlı olduğunu dile getiren Birol, ABD’nin lider kadrosuna önerilerde bulundu. Senato konuşmasının ardından Fatih Birol’la özel bir sohbet yapma imkanı buldum. Bu konuşmada çıkardığım satır başları:

- Biden yönetimiyle yakın çalışacağız,

- ABD’nin enerji ve iklim konusunda alacağı kararlar, ekonomiyi etkileyecek. Bu, Türkiye ve diğer ülkeler için de çok önemli,

- Emisyonların azaltılması için küresel bir çaba ve temiz enerji dönüşümünü sağlayacak yatırımlar gerekli,

- Trump devam etseydi, kötü sonuçlar görecektik,

- Elektrikli araçların sayısı artacak,

- Rüzgar enerjisinin önemi artıyor,

- Ortadoğu ülkeleri sosyal ve ekonomik çalkantı içine girebilir. Zira petrole olan talep azalacak,

- Enerji, Kovid-19’dan en çok etkilenen sektör. 5 milyon insan işini kaybetti. Aşılama sektörün toparlanması için önemli ama toparlanma 2023’ü bulabilir,

- Türkiye yenilenebilir enerji teknolojisinde Kafkaslar ve Ortadoğu’da öncü olabilir,

- Karadeniz’de doğal gaz çıkması çok önemli. Türkiye’nin fırsatları değerlendirmesi lazım.

ABD’DE GÖZDEN KAÇANLAR

- 40 milyon ABD’li Kovid-19 aşısı yaptırdı. Pentagon aşı dağıtımını hızlandırmak için 1.110 asker görevlendirdi.

- Kovid-19 aşısı yaptıran 2 Kongre üyesinin testleri pozitif çıktı: Adriano Espaillat ve Stephen Lynch...

- Florida’da bulunan Frostproof kenti, şubatın ilk haftasını “Trump haftası” ilan etti.

- ABD’de yeni açıklanan işsizlik oranı: Yüzde 6.3.