Biden yönetiminin Ortadoğu denklemleri

Başkan Joe Biden’ın 11 gün içinde 6 kez İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile görüşmesinin ardından Gazze’de ateşkes sağlanmasının yankıları sürüyor. Başkentte bir kesim, Başkan Biden’ı ilk hafta olaylara göz yumduğu ve sessiz kaldığı için eleştiriyor. Demokratların ağırlıkta olduğu bir kısım da yoğun diplomasiyle tansiyonu azalttığı için Biden’ı tebrik ediyor.

 

Başkan Biden’nin son İsrail’e destek konuşmalarında iki önemli nokta var; “İsrail’i desteklemeye ve savunmasını güçlendirmeye devam edeceğiz” ve “Bölge ülkeleri İsrail’in bağımsız Yahudi bir devlet olarak var olma hakkını tanıyana kadar barış olmayacak.”

Ayrıca, her ne kadar Biden yönetimi iki devletli çözümden yana olsa da, bunun gerçekleşmesinin imkansız olduğunu görebiliyoruz.

Rakamlara bakıldığında Kongre’deki durum ise daha çarpıcı görünüyor:

Temsilciler Meclisi’nin 435 üyesinden sadece 14’ü İsrail’e silah satışının engellenmesine yönelik tasarıya imza atarken, Hamas’ı kınayan ve İsrail’in güvenliğine destek olunmasına ilişkin tasarıda 101 üyenin imzası var.

100 kişilik Senato’da ise, “İsrail ile Filistin arasında diplomatik çabaların artırılması” tasarısına 10 senatör imza atarken, “İsrail ABD’nin bölgedeki en iyi dostu” tasarısını 31 senatör imzalamış.

Kongre Araştırma Servisi’nin “ABD’nin İsrail’e yardımı” adlı 46 sayfalık raporunda, ABD’nin İsrail’e 1946-2018 yılları arasında yaptığı yardım miktarının 236 milyar dolar olduğu belirtilmiş. Hatırlanacağı üzere, ABD, 14 Eylül 2016’da İsrail’e 38 milyar dolarlık destek anlaşmasına imza atmış, Başkan Biden da 735 milyon dolarlık silah satışını onaylamış ve bu onayın reddi yeterli sayı bulunamamıştı.

Çözümsüzlüğün adresi!

Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bu hafta Ortadoğu gezisine çıkıyor. İsrail ve Filistinli yetkililerle görüşecek Blinken, ayrıca, Mısır ile Ürdün’de de ziyaretler gerçekleştirecek. Özellikle ateşkeste büyük rolü olan Mısır, Biden yönetiminin yıldız ülkeleri arasına girmiş durumda. ABD Dışişleri Bakanı, bölge liderleriyle “Gelecekte bu olayların tekrarlanmaması için neler yapılabilir?” sorusunun yanıtlarını arayacak. Ancak 2014’teki Gazze’de yaşananları düşününce, batının göz yuman ve tepkiler artınca “Artık durun!” diyen bir diplomasi yürüttüğünü net olarak biliyoruz.

 

Öte yandan geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda, İsrail-Filistin konulu toplantıyı bire bir izledim. Hem Türk heyeti hem ABD’li heyetler hem de diğer bazı Müslüman ülkelerin büyükelçileriyle konuşma imkanım oldu. Dünyanın en önemli uluslararası organizasyonu olan BM, hiçbir çözümün bulunamadığı bir yer haline gelmiş durumda. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yaptığı konuşma sırasında İsrailli Büyükelçi salondan çıkarken, ABD’nin net tavrını bir kez daha görmüş olduk. Türkiye insanı açıdan haklı adımlar atsa da, kimseyle köprüleri yakmadan, dış politikada duygusallıktan uzak bir şekilde hareket etmesi çok önemli olacaktır.

‘Ne olacağı bilinmez’

Çok uzun zamandır tanıdığım ve önemli Yahudi kuruluşlarında görev yapmış üç ayrı Türk Sefarad Yahudisi ile son gelişmeler konusunda sohbet ettim. Birçoğu Türkiye’den ABD’ye göçmüş ve Türkiye’yi çok seven bir gruptalar diyebilirim. Bununla birlikte Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarının pek gündeme getirilmediğini, İsrail’in bu anlamda kendi haklarını savunduğunu, şu an Mısır’ın uluslararası arenada güvenilirliğinin arttığını söylüyorlar.

 

Bundan sonrasında neler olabileceğine ilişkin görüşleriyse daha ilginç. Bu ay sonunda İsrail anayasa mahkemesinde, Şeyh Cerrah’ta kirasını ödemeyen Filistinlilerin evlerinden çıkarılması konusunun gündeme geleceğini, bu durumda da tekrar kavgalar çıkabileceğini belirtip, “Valla Kutsal topraklar. Hiçbir zaman ne olacağı bilinmez” ifadelerini kullandılar.

Sherman Türkiye’ye neden geliyor?

ABD’nin ilk kadın Dışişleri Bakan Yardımcısı olan Wendy Sherman ile özel sektörde, Albright Stonebridge Group’ta çalışırken tanışmıştım. Koyu bir NATO hayranı olan Sherman, eski başkanlar Barack Obama ve Bill Clinton ile de çalışmış bir isim. İran’la yapılan nükleer anlaşmanın öncülerinden biri olan Sherman, Suriye ve İsrail konusunda da uzman.

 

Türkiye’yi çok iyi bilen Sherman, gelecek ay NATO zirvesinde Başkan Joe Biden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki yüz yüze görüşme öncesi hazırlıklar için Cuma günü Ankara’da olacak. Sherman, Türk mevkidaşlarıyla birlikte, masada olan sorunların hangilerinin öncelikli olarak konuşulacağını planlayacak. Sherman, temaslarında bölgede yaşanan son gelişmeleri de ele alacak, sivil toplum kuruluş temsilcileriyle görüşecek. Her zaman dediğimiz gibi, samimi diyalog ve iki ülke arasında güvenin tekrar geri gelmesi açısından bu ve buna benzer ziyaretler değerli olmuştur, olacaktır...

Washington’un Libya’ya ilgisi arttı

 

Son haftalarda, dış politikada gündem İsrail-Filistin odaklı olsa da, Libya’da ciddi bir hareketlenme görüyoruz. ABD, 2014’ten bu yana Libya’ya en üst düzey yetkilisini, ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Vekili Joey Hood’u gönderdi. Bunu, Washington’un Libya’daki krizi çözüme kavuşturma çabalarına daha fazla odaklanacağının bir işareti olarak değerlendirebiliriz. Hood, Libya’da yaptığı açıklamada “ABD, hiçbir yabancı müdahale olmaksızın egemen, istikrarlı ve birleşik, terörle mücadele etme kapasitesine sahip bir Libya’yı amaçladığını” söyledi. ABD’nin son dönemdeki artan Libya ilgisinin diğer işaretlerine bakacak olursak:

- Büyükelçi Richard Norland, ABD’nin Libya Özel temsilcisi olarak atandı,

- Biden yönetimi, Libya’ya yönelik daha fazla resmi açıklama ve mesai harcamaya başladı,

- ABD’nin Afrika Komutanlığı, Libya’daki Rus askeri varlığıyla ilgili açıklamalar yaptı,

- BM’nin yanı sıra Washington da, ülkede Aralık ayında yapılacak seçimlerin yol haritası üzerinde anlaşma sağlanmasının önemini vurgulamaya başladı.

Washington D.C.’de yaşayan Libyalı uzmanlarla konuştuğumda, Türkiye’nin bu ülkeye yaptığı desteği unutmadıklarını ancak tüm yumurtaları bir sepete koyması nedeniyle uzun vadede Libya ile sıkıntı yaşayabileceğini söylediler. Libya’da farklı güçlerin olduğunu ve Türkiye’nin daha geniş bir diplomasi yürütmesi gerektiğini belirten Libyalı uzmanlar, Rusya, BAE ve Fransa gibi ülkelerin Aralık’taki seçimlerde kendilerine yakın isimleri getirmek için büyük çaba gösterdiklerinin de altını da çizdi.

ABD’DE GÖZDEN KAÇANLAR:

- FED Başkanı Jerome Powell, ABD’de kripto varlıklara daha fazla denetim gelebileceğini açıkladı,

- Türk Hava Yolları ABD’de 10. noktasını New Jersey’de Newark’ta açtı,

- ABD, Kuzey Akım-2 projesinde Rusya ile çalışan Alman firmaya yaptırım muafiyeti uygulayacağını açıkladı,

- Başkan Biden, Asya kökenli ABD’lileri Kovid-19 kaynaklı saldırılara karşı korumak amacıyla bir kararname imzaladı.