Biden yönetiminin Rusya ile düellosu

ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında 26 Ocak’ta yapılan ilk telefon görüşmesi sonrası Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması 5 yıl daha uzatılmıştı. Görüşme sonrası Beyaz Saray’dan yapılan resmi açıklamada, Rusya’nın Kırım’ı ilhakı, SolarWinds’in hacklenmesi, 2020 ABD seçimlerine müdahale, Aleksey Navalni’nin zehirlenmesi gibi konulardaki raporların, Biden tarafına Putin’e aktarıldığı belirtilmişti. Daha sonra’da ABD, “Navalni yaptırımları” adı altında 7 Rus yetkilisine kişisel yaptırımın yanı sıra, Rusya’nın biyolojik ve kimyasal silah üretimiyle bağlantılı 14 kuruma cezalandırıcı tedbirler getirdiğini açıklamıştı.

Hatırlanacağı üzere, Biden yönetiminin 24 sayfalık Geçici Ulusal Stratejik Belgesi’nde, Rusya’nın küresel etkisini artırma ve yıkıcı bir rol oynama yönündeki kararlılığını sürdürdüğü belirtilmişti. Geçen hafta da ABD İstihbarat birimlerinin 15 sayfalık resmi raporunda, Rusya Devlet Başkanı Putin’in, 2020 Başkanlık seçimlerine “Trump lehine etki edilmesi”ne yönelik kampanyaya onay verdiğini açıklamıştı. Bunların üstüne, Biden’ın, 16 Mart’ta özel bir TV kanalında kendisine yöneltilen “Putin sizce katıl midir?” sorusuna, “Evet, katildir” yanıtını vermesiyle ortalık karıştı.

Eski Başkan Donald Trump’ın, Putin’le çatışmaya girmemeye çaba gösterdiğini biliyorduk. Açıkçası Biden, her ne kadar açıklamasında “Putin bunun bedelini ödeyecek” dese de, yakın zamanda Moskova’ya ekonomik yaptırımların uygulanacağını tahmin etmiyorum. Zira Biden’ın, Moskova ve Pekin’le diplomasi ve diyalog yolunun sürdürülmesinden yana olduğu, ancak kimi zaman sert açıklamalarla kendi kamuoyuna mesaj vermek istediği de biliniyor

Bununla birlikte Devlet Başkanı Putin, Washington D.C’deki büyükelçisini çekerek tepki gösterse de, ABD, Rusya, Çin ve Pakistan’dan yetkililerin, geçen hafta Moskova’da Afganistan barış sürecinin taraflarını acilen çatışmalara son vermeye çağırdığını hatırlatmakta fayda var. Kısacası, ABD-Rusya arasında, bölgesel çıkar çekişmelerinin, istihbarat ve teknoloji savaşlarının artacağı, inişli çıkışlı bir ilişki izleyeceğiz.

 

‘Washington orta yol bulmalı’

Emekli Tuğgeneral Mark Kimmitt (ABD Dışişleri Bakanlığı’nda Askeri ve Politik İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı:

ABD’nin kendisini Avrupa Birliği’ndeki ortaklarıyla aynı çizgide tutması ve Türkiye ile, özellikle NATO’daki ilişkilerini iyileştirmesi gerekiyor. AB, pek çok yönden Türkiye ile ilişkilerin iyileştirilmesinde başı çekiyor. Şayet ABD, AB liderliğini takip etmezse kenarda kalacak.

Müttefiklerini ve dostlarını seçmek, Türkiye’nin kararıdır. ABD ile Türkiye arasında uzun yıllardır iş birliği var. ABD, askeri, siyasi ve ekonomik konularda ilişkileri yeniden tesis etmenin her iki ülkenin yararına olduğunu kanıtlamalı.

Eski bir askeri komutan olarak Savunma Bakanı Lloyd Austin’in, Türkiye’nin kendi savunma yeteneklerini seçme hakkına tam anlamıyla saygı duyarak, S-400’ler konusunda NATO’nun yanı sıra her iki tarafı da tatmin edecek bir “orta yol” bulmaya çalışmasını bekliyorum.

 

‘Türkiye’nin bölgesel gücü görülmeli’

Jeffrey Mankoff - Milli Savunma Üniversitesi (Rusya uzmanı):

Başkan Joe Biden’ın Rusya ile sıkıntısı, 2016 Başkanlık seçimlerine kadar uzanıyor. Rusya’nın başkanlık seçimlerine müdahalesinin son istihbarat raporlarında net şekilde ortaya konulması Biden yönetimini daha da kızdırdı,

Biden yönetiminin, Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uygulayacağını sanmıyorum. Zira Washington, Rus Muhalif Aleksey Navalni nedeniyle yakın zamanda Rusya’ya kişisel yaptırımlar uygulamıştı,

Rusya’nın da Biden yönetiminden bir beklentisi yok. Yani Putin de olumlu bir gündem oluşmasını beklemiyor.

Gazetecinin Biden’a beklenmedik şekilde ‘Putin katil midir?’ demesi tuzak bir soruydu,

Bu hafta Rusya ile yaşanan tansiyonun bir benzeri, Çinli yetkililer ile Alaska’daki görüşmelerde yaşandı,

Türkiye eski Türkiye değil. Batının karşısında 20-30 yıl önceki Türkiye yok ve Batı, Türkiye’nin bölgesel gücünün görmek durumunda. Türk-Rus ilişkilerinde anlaşmazlıklar olsa da teşvik edici işbirliklerin olduğu görülüyor.

 

 

Dijital para birimlerinin geleceği

Hatırlanacağı üzere Dünya Ekonomik Forumu, yakın zamanda dünyada en çok kripto para kullanan ülkeler listesini açıklamış, Türkiye dünyada 4’ncü, Avrupa’da ise ilk sırada yer almıştı. ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell, esnek ve inovatif bir ödeme sisteminde, dijital para biriminin nakit ve diğer para türleriyle bir arada olması gerektiğini ifade etmişti. Ben de bu konuda, ABD Dijital Ticaret Odası Başkanı Perianne Boring ve Pazarlama Başkan Yardımcısı Jackie Price ile kripto para birimlerinin geleceğini konuştum. İşte satır başlarıyla söyledikleri:

Dijital varlıklar ve kripto para birimleri, gelecek nesiller için finansal sistemde kritik bir rol oynayacak. Şimdiden MicroStrategy, MassMutual, Tesla gibi bazı şirketlerin, bu varlıkları bilançolarına ve PayPal, Square ve MasterCard gibi ödeme platformlarına ekleyerek piyasaya girdiğini görüyoruz.

Henüz başlardayız ancak kripto para birimleri ve dijital varlıkların benimsenmesi, genişletilmesi sürecek. Dünyanın dört bir yanındaki “Y” ve “Z” Kuşağı vatandaşları, özellikle dijital varlıklara yatırım yapmak ve bunları kullanmak için istekliler.

Bitcoin, kendine has bir varlık olarak ortaya çıktı ve gerçek bir değer deposu olarak örnek oluşturdu. Mevcut satın alma talebinin çoğu, portföylerini ilişkisiz varlıklara dönüştürmek isteyen kurumsal yatırımcılardan geliyor. Zira birçok yatırımcı, Kovid-19’la mücadelenin, mevcut para birimlerine karşı savaşa dönüştüğü makroekonomik manzarada korunma arayışına girişti,

Şu anda politikacılar, düzenleyiciler ve endüstri arasında, inovasyon için açık, şeffaf ve büyümeye yönelik bir çerçeveye doğru çok sayıda tartıma yaşanıyor. Çünkü dikkate alınması gereken pek çok şey var. Dijital Ticaret Odası, küresel finanstaki bu dönüşüm sırasında ABD’nin liderliğini sürdürmek amacıyla ihtiyaç duyulan Blockchain ve dijital varlıklara yönelik Ulusal Eylem Planı’nın benimsenmesini hızlandırmak için Kongre ve Biden yönetimi ile birlikte çalışıyor.

 


ABD’DE GÖZDEN KAÇANLAR:

38 ABD’li senatör, Başkan Joe Biden’a mektup yollayarak sözde Ermeni Soykırımı’nı tanımasını istedi,

ABD’de günde 2.2 milyon doz aşı yapılmaya başlandı. Vaka ve ölüm sayılarında hızla düşüş var,

ABD Aralık 2020’de Türkiye’nin F-35 için ürettiği 1005 parçanın tamamı için yeni tedarikçiler bulmuş,

Miami Beach Belediye Başkanı, kentte kalabalıkların yoğunlaşması üzerine hafta sonu sokağa çıkma yasağı ilan etti.