Kongre’de Türkiye algısı değişir mi?

Joe Biden, 79 milyon oy ve 306 delegeye rağmen Başkan Donald Trump tarafından “yeni seçilmiş Başkan” olarak tanınmasa da, geçiş dönemi hazırlıklarını sürdürüyor. Trump ise, “Seçimi ben kazandım” diyerek, kamuoyunda “Biden hileyle Başkan seçildi” algısını oturtmaya çalışıyor. İşin ilginci, yapılan anketlere göre Cumhuriyetçilerin yüzde 75’i, Biden’ın seçimi adil şekilde kazanmadığına inandığını belirtiyor. 73 milyon seçmenin oyunu alan Trump’ın, 2024 seçimleri için bir yatırım peşinde olduğunu tahmin etmek çok da zor değil. Trump’ın ekibi, 5 eyalette seçimlere itiraz etse de halen ortada ciddi ve somut bir kanıt yok. Zira Michigan ve Georgia da Trump’ın beklentilerinin hiçbiri gerçekleşmedi. Sözün özü yolun sonuna geliyoruz. Peki, yeni dönemde Kongre’de durum ne olacak?

Temsilciler Meclisi’nde Demokratlar beklendiği gibi çoğunluğu korudu. Yeni dönemde Demokratlar 222 vekile sahip olurken, 11 koltuğu Cumhuriyetçilere hediye etti. Cumhuriyetçiler ise sadece 3 koltuğu kaybetmelerine karşın, seçimlerde Latinlerin yoğun olduğu bazı bölgelerde sürpriz sonuçlar aldı.

Geçen döneme baktığımızda, Temsilciler Meclisi’nde sözde Ermeni soykırımının tanınması kararı 11’e karşı 405 oyla, Suriye’nin kuzeyine gerçekleştirdiği harekât nedeniyle Ankara’ya yaptırım getirilmesini öngören kararıysa 16’ya karşı 403 oyla kabul edilmişti. Burada, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ve Türkiye karşıtı grupların büyük bir çabası olmuştu. Açıkçası Temsilciler Meclisi’nde gelecek yılki resmin de çok değişmeyeceğini görüyoruz.

Georgia kritik önemde!

Senato’ya baktığımızdaysa durum biraz farklı. Açıkçası tüm gözler Georgia eyaletine çevrilmiş durumda. Senato’da Cumhuriyetçilerin 50, Demokratların ise 48 koltuğu bulunuyor. Ocak ayında, Georgia eyaletinde özel seçimle 2 koltuğun kime gideceği netleşecek. Eğer Demokratlar 2 koltuğu alırsa, Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in tercihiyle, çoğunluk Demokratlara geçmiş olacak. Cumhuriyetçiler 1 koltuk bile kazansa, Biden için kötü haber olacak. Zira bu durumda Biden, geçirilmesi gereken tüm yasaların yanı sıra politik atamalarda Cumhuriyetçilerle pazarlık yapmak zorunda kalacak.

Türkiye açısından baktığımızdaysa, geçen dönem sadece sözde Ermeni soykırımı tasarısı geçerken, Suriye operasyonu sonrası Türkiye’ye yaptırım uygulanmasına ilişkin tasarı Genel Kurul’a gelmemişti. Bunun nedeni de Trump’a yakın Senato Başkanı Mitch McConnell’ın tutumuydu. Kısacası burada Demokratlar çoğunluğu alırsa Türkiye için kötü haber olabilir. Cumhuriyetçilerin çoğunlukta kalması durumunda da Türkiye ile ilgili birçok konuda iki kere düşünme ihtimalleri olabilir. Ancak, buna karşılık her iki parti de, S-400’ü aktive etmesi halinde Türkiye’ye yaptırım uygulanması konusunda hemfikir.

Pompeo’nun niyeti belli oldu: Başkanlık!

ABD Dışişleri Bakanı Michael Pompeo’nun Türkiye’ye gelerek, resmi temsilcilerle görüşmemesinin yankıları hala sürüyor. Pompeo’nun, 10 gün süren ve 7 ülkeyi kapsayan ziyaretinin arkasında neler olabileceğine ilişkin soruların yanıtlarını başkentte araştırdım.

Pompeo’ya yakın kaynaklardan aldığım bilgiyse hayli ilginç. Mike Pompeo, 2024 Başkanlık seçimlerine adaylığını koymak istiyor! Tabii ki Trump aday olursa şansı yok ancak en azından pasif bir görev yapan Mike Pence’in yerine Başkan Yardımcısı adayı olmak işine gelir. Zira Pompeo’nun da evangelist gruplarla arasının iyi olduğu biliniyor. Hatta İstanbul’da Patrikhane’ye yaptığı ziyaretin bile kendi seçmenine yönelik bir mesaj olarak düşünülmesi gerektiği belirtiliyor. ABD Dışişleri Bakanı olarak Golan tepelerine yaptığı ziyaretin de seçim yatırımı olduğunu söyleyenler bile var.

Bakanlık dönemi bitse de politikada aktif olacağı, kitap yazacağı, düşünce kuruluşlarında konuşmalar yapacağı ve medya ile arasını iyi tutmaya çalışacağı belirtiliyor. Pompeo’nun geleceğini 20 Ocak’tan sonra Başkan Trump’ın kamuoyundaki kredisi, Biden-Harris yönetimin başarılı olup olmayacağı, Kovid-19 süreci ve ekonomi gibi faktörler netleştirecek. Ancak söylendiği gibi bu ay yaptığı ziyaretlerin arkasında seçim hazırlığı olduğunu görmek zor değil.

 

Kongre Araştırma Merkezi’nden yeni bir Türkiye raporu

Kongre için araştırmalar ve analizlerde bulunan düşünce kuruluşu Kongre Araştırma Merkezi, bu ay içinde 17 sayfalık güncelleştirilmiş Türkiye raporunu yayınladı. Raporda Türkiye’nin iç politikası ve ekonomisinde yaşanan son gelişmelerin yanında, Türk savunma sanayine ilişkin ilginç bilgilere yer verilmiş. Raporda, birçok Kongre üyesinin Türkiye’nin yerel ve dış politika eylemlerini, yasama tekliflerine yansıttığı kaydedilirken, Ankara aleyhine yaptırımların yeni dönemde de gündeme gelebileceğine dikkat çekiliyor.

ABD-Türkiye ilişkilerinin geleceği bir dizi faktöre bağlı olabilir:

Türkiye’nin S-400 sistemlerini tam olarak işler hale getirip getirmeyeceği,

Çeşitli bölgesel krizler (Suriye, Libya, D. Karabağ, D. Akdeniz, Kıbrıs gibi) ve Türkiye’nin kilit ülkelerle ilişkilerini etkileyen faktörler,

Türkiye’nin askeri güç kullanarak, kendi etki alanını yaratıp yaratmayacağı,

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yerel politika ve ekonomide atacağı adımlar, insan hakları konuları...

Elbette Biden yönetimi ile Kongre’yi tamamen ayrı düşünemiyoruz. Zira hatırlanacağı üzere Başkan Trump, Türkiye aleyhindeki bazı tasarılara engel koymamıştı veya koyamamıştı. O nedenle Biden’ı aşabilecek birçok konunun yanı sıra Türkiye nefreti olan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ve potansiyel Senato Başkanı olabilecek Chuck Schumer’i de unutmamalıyız.

Ankara yeni dönemde ne yapmalı?

Türkiye’nin yeni Beyaz Saray yönetimiyle diplomatik anlamda ilişkilerini geliştirmesi için, partiler üstü TBMM vekillerinin Washington’a fotoğraf amacı taşımayan ziyaretler yapması, Türkiye’deki STK ve iş dünyasının önde gelenlerinin ABD’li mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulunması yerinde olacaktır.

Bunun yanında Biden ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında yeni bir iletişim ağının kurulması da önemli. Ancak bu, kesinlikle Biden ailesine yakın kanallar üzerinden, birkaç kişinin kişisel çabasıyla olmamalı, daha profesyonel ve ciddi bir planlamayla gerçekleşmelidir. Özellikle “Biden’a, Demokratlara yakın lobi ve PR firmalarıyla istediğimizi alırız” mantığı kesinlikle yanlıştır ve bunun yarar sağlamadığı geçmiş yıllarda net şekilde görülmüştür.

Başkentte Türkiye aleyhindeki algıyı sadece Biden yönetiminde değil, Kongre başta olmak üzere, pek çok farklı kurum ve gruplarda da görüyoruz. O nedenle müttefiklerin yeniden kazanılması ve yeni Türk dostlarının bulunması önemli olacaktır.

ABD’DE GÖZDEN KAÇANLAR

Ülkede Kovid-19 vaka sayısı 12 milyonu, can kaybı ise 260 bini geçti,

Joe Biden’ın bu hafta Hazine Bakanı’nı açıklaması bekleniyor,

Senatörler Birleşik Arap Emirlikleri’ne 23 milyar dolarlık silah satışını engelleyen yasa tasarıları sundu,

Savunma Bakan Vekili Miller, ABD’nin Afganistan ve Irak’taki asker sayısını 15 Ocak itibariyle 2 bin 500’e düşüreceklerini açıkladı.